Öğretmen Metin Lokumcu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakan olduğu devirde Artvin’in Hopa ilçesine ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını yitirmesi ile ilgili 13 polis hakkındaki …
Öğretmen Metin Lokumcu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakan olduğu periyotta Artvin’in Hopa ilçesine ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını yitirmesi ile ilgili 13 polis hakkındaki yargılama bugün devam etti. Avukat Meriç Eyüboğlu, “Görüntü kayıtları bugüne kadar mahkemeye polisin uygun gördüğü halde kesimlere bölünmüş, kesilmiş, sırası karıştırılmış ve oynanmış halde sunuldu” dedi.
‘Mahkeme olay tutanağında imzası olan polislerin dinlenmesine karar verdi’
Duruşma sonrası açıklamada bulunan dava avukatı Meriç Eyüboğlu, şöyle onuştu:
‘Belgenin tıbbi olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığını söyledik’
Şebnem Hoca dün TTB tarafından hazırlanan bilimsel mütalaayı dün anlatırken mahkeme lideri da sanıkların avukatları da bizler de çeşitli sorular sorduk. Bu sırada bir evrak vardı Hopa Devlet Hastanesi’nin 2008 yılına ilişkin belgesiydi bu. Bu dokümanda Metin Hocamızın taşikardi yani kalp çarpıntısı şikâyetiyle hastaneye geldiği ve 2 hafta bu hastanede kaldığı argümanı vardı. Argüman diyorum bu belgeyi doğrulayacak hiçbir kayıt gönderilmemişti. Mahkemeye gönderilen 1 sayfalık yazıda da rastgele bir laboratuvar tetkiklerinin yapılmadığı, kan tetkiklerinin yapılmadığı kayıtlıydı. Bu evrakın tıbbi olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığını söyledik ve mahkeme bu bahisteki tartışmamızı haklı buldu. Oluşturduğu kararlardan bir tanesi de şu Hopa Devlet Hastanesi’ne yazı yazarak şunu soruyor mahkeme, ‘bu periyotta bu kişi 2 hafta kaldıysa hangi tetkikler yapıldı, bu tetkiklere ait tıbbi kayıtları gönderin’ diyor. Böylelikle tıbbi kayıt olup olmadığı, tetkik yapılmadığı ortaya çıkmış olacak.
‘Ham imajların istenmesine karar verildi’
Dosyada birinci andan itibaren var olan imaj kayıtlarının tamamı, polis kamerasından çekilen imgelerin tamamı bir bütün olarak evraka hiçbir evrede sunulmadı 11 yıldır 8 aydır. İmaj kayıtları bugüne kadar mahkemeye polisin uygun gördüğü biçimde modüllere bölünmüş, kesilmiş, sırası karıştırılmış ve oynanmış formda sunuldu. Mahkeme bu mevzudaki tartışmamızı haklı buldu ve o gün çeşitli vilayetlerden gelen 7 başka ilin emniyet müdürlüğüne yazı yazılarak polis kamerasıyla çekilen manzaraların ham halini, üzerinde hiçbir süreç yapılmamış halinin istenmesine karar verdi. Ham kayıtlar gelsin gerçek neyse ortaya çıksın.”
‘Demokrasi metin lokumcu devlet dersinde öldürülmüştür’
İzmir Barosundan görevlendirilen avukat Özcan Yücel, şöyle konuştu:
“Niye bu kadar dertleniyoruz, neden bu kadar sahip çıkmaya çalışıyoruz Metin Lokumcu evrakını? Aslında bakarsanız duruşmada da tutanaklara geçen tanımıyla söyleyeyim, Metin Lokumcu devlet dersinde öldürülmüştür. Bizim için bu belgenin tanımı ve özeti bu kadar açık ve nettir. İmaj kayıtları geldiğinde görülecek ki hiçbir müdahalesi ve karşı çıkışı olmayan Metin Lokumcu gazlarla, TOMA’larla müdahalelerle katledilerek öldürülmüştür. Bu mahkeme Türkiye’nin demokrasi geleceği açısından bu mahkemeden çıkacak sonuç kıymetlidir.”