DOLAR 32,3139 % 0.19
EURO 35,0759 % -0.17
STERLIN 40,8778 % -0.36
FRANG 35,6748 % -0.11
ALTIN 2.277,70 % 0,01
BITCOIN 2.290.409 1.291
Editör Havadis TÜM YAZILARI

RESSAMLARIN SİNEMATOGRAFİSİ: TUVALDEN PEYAZ PERDEYE

Yayınlanma Tarihi : Google News
RESSAMLARIN SİNEMATOGRAFİSİ: TUVALDEN PEYAZ PERDEYE

İsimlerini tarihe altın harflerle kazıdılar. Onlar dünyayı, dünya da onları anlamak için uğraştı. Deli de oldular, dahi de… Sınırların dışına çıktılar. Devrim niteliğinde eserler üreterek, topluma ayna tuttular. Acıyı, mutluluğu, sevinci, hüznü, tüm duyguları tuvale sığdırmaya çalıştılar ancak ürettikleri eserler isimlerinin ve ünlerinin önüne geçti. Dünya onları ve eserlerini hep merak etti. Ölümlerinin ardından yüzyıllar da geçse, sinemaya aktarılan eserleri sanatseverlerin iştahını açacak nitelikte… Bizler de sanat aşığı olan okuyucular ve izleyiciler için görsel bir şölen hazırladık. Dünyaca ünlü ressamların, sanat ve estetik dolu sinema filmlerini sizler için derledik. İşte şaheserlerin hayatını anlatan birbirinden güzel filmler…

 

FRİDA (2002)

Aynı isimli biyografik romandan uyarlanan filmde, başarılı oyuncu Salma Hayek, Frida’yı canlandırıyor. Meksikalı ünlü ressam Frida Kahlo’nun hikayesini konu alan film; Frida’nın 1925 yılında geçirdiği trafik kazasını, politik duruşunu, aşk hayatını, erken ölümünü görsel bir şölen tadında izleyiciyle buluşturuyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise, Julie Taymor oturuyor. Başroldeki başarılı performansıyla dikkat çeken Hayek dışında, Ressam Diego Rivera’yı canlandıran Alfred Molina da filmdeki diğer isimler arasında yerini alıyor.

MODİGLİANİ (2004)

Andy Garcia’nın başrolünde oynadığı, başyapıt niteliğinde bir film. Tutkulu ressam Amedeo Modigliani’nin Paris’te geçirdiği beş parasız yılları, ünlü ressam Picasso ile olan rekabeti, eserlerine ilham olan tutkulu aşkı Jeanne Hebuterne ile tanışmasının hikayesi filmde yer alan başlıca konular arasında… Modigliani’yi diğer ressamlardan ayıran önemli bir özellik olan sosyeteye aldırışsızlığı ve eserlerinin satılmasını umursamaması da onun kişiliğini ayrıcalıklı kılıyor. Filmde bu yönüyle vurgulanan ressamı canlandıran Andy Garcia, mükemmel bir performansla karşınızda. Kaçırmamanız tavsiye edilir.

EDVARD MUNCH (1974)

“Çığlık” tablosu ile nam salan ünlü ressam Edvard Munch’un hayatını anlatan filmin yönetmen koltuğunda, belgeselci Peter Watkins oturuyor. Edvard Munch’un 1884-1894 yılları arasında geçirdiği zamanları anlatan film, ressamın çocukluğunu, yeteneğini nasıl keşfettiğini, kız kardeşini ve annesini kaybettiği yılları, yakalandığı ölümcül hastalığı, sanat dünyasındaki yerini anlatıyor. Melankolik ve karamsar kişiliğiyle öne çıkan Ekspresyonist ressamın hayatı, tüm detaylarıyla izleyiciye aktarılmış.

POLLOCK (2000)

Amerikalı ressam Jackson Pollock’un dışavurumculuğa getirdiği yeni anlamla sanat tarihi yeniden şekillenmiştir. Akıma getirdiği yeni sanat anlayışıyla tarihe damga vuran Pollock’un karmaşık yaşam öyküsü filmde, baş rolü üstlenen ünlü oyuncu Ed Harris‘in ilk yönetmenlik deneyimiyle izleyiciyinin karşısında…

VAN GOGH: ETERNİY’S GATE (2018)

Van Gogh’un Arles’teki son zamanlarını konu alan filmde, ünlü ressamın hayatının bilinmeyen yönleri anlatılıyor. Filmin yönetmen koltuğunda, KELEBEK VE DALGIÇ filminden tanıdığımız Julian Schnabel oturuyor. Başrolü, William Dafoe canlandırıyor. Yapımın oyuncu kadrosunda ise; Oscar Isaac, Rupert Friend, Mads Mikkelsen gibi isimler bulunuyor.

PİCASSO’YLA YAŞAMAK (1996)

Sinemanın duayen ustası Anthony Hopkins’in, başrolünde oynadığı büyük beğeni toplayan filmde, ünlü ressam Pablo Picasso’nun hayatına dair her şey var. Deha ressamın aşk hayatına yer veren filmde, Picasso’nun hayatına giren 5 kadın ve onu terk eden tek kadın Françoise Gilot ile yaşadığı ilişki anlatılıyor. Pablo Picasso’yu Anthony Hopkins, Dora Maar’ı Julianne Moore, Jacqueline Roque’u Diane Venora, Françoise Gilot’yu Natascha McElhone ve ilk oğlu Paulo’yu Dominic West canlandırıyor.

MR. TURNER (2014)

Romantizm ustası dahi ressam Joseph Mallord William Turner’ın hayatını konu alan filmde, İngiliz ressamın son 25 yılı anlatılıyor. Dönemin Londra’sı ve sanat dünyası beyaz perdeye ustalıkla aktarılmış. Turner’ın yaşlı babası, hizmetçisi, metresi ve kızlarıyla olan ilişkisini konu alan yapımın yönetmen koltuğunda Mike Leigh oturuyor. Turner rolünü ise, Timothy Spall canlandırıyor.

İNCİ KÜPELİ KIZ (2003)

Yazar Tracy Chevalier’in çok satan aynı isimli romanından uyarlanarak çekilen film, kitabından farklı bulundu. Ünlü ressam Johannes Vermeer’in İnci Küpeli Kız adlı tablosundan yola çıkan filmde, 17 yaşındaki Griet, babasının bir iş kazası sonucu kör kalması nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalır. Hollandalı ressam Johannes Vermeer’in evine hizmetçi olarak alınır. Kısa sürede ressamın hayranlığını kazanan Griet, Vermeer’in karısının ve ailenin de hedefi olur.

GOYA’NIN HAYALETLERİ (2006)

İspanyol ressam Francisco Goya’nın, 1792 İspanya’sında Katolik Kilisesi’nin gücü karşısında yaşadığı zorluklar, sanatının doruğuna ulaşması ve aşk’ı Ines ile olan ilişkisini anlatan filmin yönetmen koltuğunda, Milos Forman oturuyor. Romantizm akımının öncüsü olan Goya’nın verdiği mücadele ve aşkının öyküsü olan yapımda, başroleri Javier Bardem, Natalie Portman, Stellan Skarsgård paylaşıyor.

KLİMT (2006)

Avusturyalı ressam Gustav Klimt’in yaşamını anlatan filmin yönetmen koltuğunda, Raoul Ruiz oturuyor. Tartışmalı ressamlardan biri olan Klimt Sezession akımının en büyük temsilcilerindendir. Süslemecilik ve resmin tuhaf bir kolajını dener. Sıradışı tarzıyla büyük yankı uyandıran ressamın hayatına yer veren filmde, 19.yüzyıl sonlarının tarihi dokusu izleyiciye aktarılmış. Başrolünü John Malkovich’in oynadığı yapım, hem görüntü hem de müzikleriyle seyirciye görsel bir şölen sunuyor.