Bisiklet sürmenin sağlıklı yaşama olumlu katkıları saymakla bitmiyor. Toplumda oluşan genel görüşün aksine sadece bedensel faaliyetleri düzenlemekle kalmıyor, ruh sağlığını da önemli ölçüde etkiliyor. Korku ve kaygılarınızı yenmek, benlik saygınızı kazanmak, kendinizi yeterli hissetmek, depresyondan çıkmak için bisiklet sürebilirsiniz. Uzmanlar ve yapılan araştırmalar, korkularınıza doğru pedal çevirmenizi söylüyor. Bisikletle ruh ve beden sağlığınızı düzenlemenin reçetesini yazımızda sizler için derledik.
Bisiklet sporu, her yaşın, her mevsimin vazgeçilmezleri arasında yerini alıyor. En küçüğünden, en büyüğüne kadar herkesin gözdesi…
Sağlıklı bir bedene kavuşmak, kilo vermek için bisiklet sürenler sayıca fazla olsa da, bisiklet sporu aynı zamanda, zihinsel faaliyetleri düzenlemesi, depresyon ve kaygı bozukluklarına iyi gelmesi, korkuları azaltması, özgüven – yetkinlik duygusu kazanma konusunda da önemli derecede fayda sağlıyor.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre, insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkisi hayli büyük. Bisiklet sürüşlerinde, diğer sporlarda yapılan egzersizlere nazaran vücuttaki kas sistemi aynı anda senkronize çalıştığı için serotonin ve endorfin salgısını önemli ölçüde arttırıyor. Bu da bisikletle mutluluğun yüksek orandaki ilişkisinin kanıtı niteliğinde…
Bisiklet sporunun ruh ve zihin sağlığına olan olumlu katkısı saymakla bitmiyor. Depresyona, karamsarlığa, korkulara iyi geldiği gibi kişiye özgürlük ve yeterlilik hissini de veriyor. Yine yapılan çalışmalara göre, benlik saygısı kazanma, öz kontrol, denge, yetkinlik, aidiyet duyusu, sosyalleşme gibi kavramları insan hayatına katıyor.
Bisiklet sadece bir spor olmak dışında adeta rehabilitasyon görevi görüyor. Bu sayede salgılanan mutluluk hormonları, kişinin bedensel ve zihinsel faaliyetlerini dengeliyor.
Birçok bisiklet tutkunu, bu sporu sadece kilo vermek ya da eğlenmek için yaparken kişinin ruhsal sağlığına olan etkisiyle psikolojik ve sosyolojik bir iyileşme süreci ortaya çıkıyor. Devamlılığı sağlandığında ise, toplum sağlığına olan katkısı oldukça büyük…
Bedensel sağlığa olan faydalarına değinecek olursak; kalp sağlığına iyi geliyor, kasları güçlendiriyor, kilo vermeye yardımcı oluyor, eklem ağrılarını azaltıyor, vücudunuzu dengeliyor ve duruşunuzu değiştiriyor, kansere yakalanma ihtimalini azaltıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, konsantrasyonu arttırıyor (beyin faaliyetlerini düzenliyor), daha zinde ve daha mutlu bir yaşam sunuyor.
Çevre dostu olması da, yine onu vazgeçilmez yapan nedenlerin başında yer alıyor. Hava kirliliğini azaltan ve yakıt kullanmanızın önün geçen doğa dostu bisiklet, işe ya da okula gidip gelirken tercih edilen seçenekler arasında…
Eğer bisiklet kullanmayı bilmiyorsanız, teşvik edici bir hikayeyi yazımıza dipnot olarak ekleyelim.
Öğrenmek istiyorsanız, ‘Tolstoy metaforu’ önemli bir motivasyon olabilir.
Buyrun hikayemize:
Ünlü yazar Tolstoy, oğlu Vanichka’nın ölümünün ardından derin bir yas sürecine girer. İnziva yaşamaya başlayan Tolstoy’a Moskova Bisiklet Severler Derneği’nden bir teklif gelir. Kendisine bir bisiklet hediye edilir. Yazar, hediyeyi kabul eder ancak daha önce hayatında hiç bisiklet sürmemiştir. Ve buna rağmen azmiyle, 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğrenen Tolstoy, başkalarına da örnek olmuştur. Yaşına ve “Artık çok geç” diyenlere aldırmamış, hem yas sürecini iyileştirmiş hem de bisiklet sürmeyi öğrenmiştir. Buradan hareketle, “Tolstoy’un Bisikleti” kavramı ortaya çıkmıştır.