DOLAR 32,3721 % 0.16
EURO 34,9730 % -0.29
STERLIN 40,9611 % 0.18
FRANG 35,9012 % 0.12
ALTIN 2.325,53 % 0,22
BITCOIN 2.283.509 0.014
Editör Havadis TÜM YAZILARI

Antik Çağlardan Günümüze Şifalı Taşların Öyküsü

Yayınlanma Tarihi : Google News
Antik Çağlardan Günümüze Şifalı Taşların Öyküsü

Antik çağlardan beri kullanılan doğal taşların insanlık var olduğundan bu yana sağlığımız üzerinde etkili olduğu yadsınamaz bir gerçek. Araştırmalar, şifalı taşların tek başına iyileştirici bir etkisi olmadığını gösterse de, uygulanan tedavilerde tamamlayıcı bir vazife görüyor. Günümüzde her ne kadar estetik görüntüsü sebebiyle aksesuar ya da mekanlarımızda obje olarak kullanılma oranı fazla olsa da, esasen alternatif tıp için insanlığa önemli bir kaynak sunuyor. Kadim uygarlıkların doğa ile bütünleşik yaşamlarının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan kristal taşlarla iyileşme yöntemi, bizlere günümüz dünyasında bunun nasıl mümkün olduğu anlatıyor. Doğal taşlar sayıca çok fazla olmakla birlikte, en çok bilinenlere yazımızda yer verdik. Taşların tarihçesine, nasıl oluştuğuna ve faydalarına kısaca değindik. Keramet taşta değil, niyette diyerek yazımıza başlıyoruz.

Kadim uygarlıklardan bu yana kullanılan doğal taşların iyileştirici etkisi olduğuna inanılıyor. Modern dünya, hastalıklara çare bulabilmek için alternatif tıbba müracaat ediyor. Ve her geçen gün yeni bir şifa yöntemi keşfediliyor. Bilimsel araştırmalar, kristallerin ve doğal taşların tek başına iyileştirici bir gücü olmadığını ancak tedavilerde tamamlayıcı bir rolü olabileceğini ön görüyor.

Tarihsel olarak ilk önce Sümerlerde ve Antik Mısır’da kullanıldığı düşünülen doğal taşların, koruma amaçlı ya da tılsım sihir olarak çeşitli ritüellerde, dinsel törenlerde, şifa verdiğine inanılarak kullanıldığı da ortaya çıktı.

Günümüzün pazarlama dünyası her ne kadar süs ya da aksesuar olarak kullanımımıza sunsa da, kristallerin ya da doğal taşların sadece estetik bir algı oluşturmanın dışında beden, ruh ve zihin sağlığımız üzerindeki etkisine değinmek gerekiyor.

Alternatif tıbbın parçası olan doğal taşların ruhsal ve fiziksel bazı rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılıyor. Bilim dünyasındaki bazı araştırmalar, bunun plasebo etkisi olduğunu söylüyor. Ancak kadim uygarlıklarla ilgili eski yazılı kaynaklara baktığımızda durum tam tersini işaret ediyor. Örnek olarak, eski Sanskritçe olan yazılarda dev kuvars kristallerinin etkilerinden söz ediliyor.

Kullanım yelpazesi oldukça geniş olan bu taşlar, cilt sağlığında, yüz masajında, meditasyonlarda kullanılarak ya da beden üzerinde taşınarak iyileştirici etkisinden yararlanılıyor. Ayrıca vücudumuzda çakra olarak ifade edilen enerji merkezlerinin üzerine doğal taşlar konularak tıkanan enerjilerin açılması ya da ilgili organın şifaya kavuşması gibi yöntemlerde de kullanılıyor.

Doğal taşların ortaya çıkma süreci ise, metamorfizma ile açıklanıyor. Yer küremiz, ortaya çıkan mineral gazların soğumasıyla birlikte sıkılaşması ve katılaşması ile oluştu. Bu süreç sırasında oluşan yüksek basınç ve ısı, magmatik hareketler sonucunda doğal taşlar meydana geldi. Daha doğrusu tüm bu sürecin doğurduğu mineraller doğal taşları oluşturdu. Bu da milyonlarca yıl aldı. Oldukça yavaş ilerleyen bu jeolojik süreç nedeniyle doğal taşların adına “değerli taşlar” deniliyor. Pahalı olmasının nedenlerinden biri de bu.

Günümüzde çok kullanılan doğal taşların bazılarına yer verdik. İşte faydaları ve özellikleri:

Ametist

En popüler doğal taşlardan olan ametist, ilk olarak göz alıcı rengiyle dikkat çekiyor. En bilinen özelliği, yatıştırıcı ve sakinleştirici etkisi. Bütün negatif enerjiyi içine hapsediyor. Kişinin pozitif hissetmesini sağlıyor. Doğal bir antidepresan da diyebiliriz. Dikkat bozukluğuna da iyi geldiği biliniyor. Mekanlarda ya da daha çok kolye, bileklik şeklinde aksesuar olarak tercih edilen ametist, en çok Hindistan, Brezilya ve Uruguay‘da bulunmaktadır.

Ay taşı

Güçlenmeyi ve büyümeyi destekleyen ay taşı, duygusal açıdan dengeleyici bir özelliğe sahiptir. Yeni bir benlik oluşturmak, kendini keşfetmek gibi başlangıçları kolaylaştıran enerji yapısıyla yenilenmeyi desteklemiştir. Aynı zamanda doğurganlığı arttırdığı bilinmektedir. Hintliler, bu taşın oluşumunu ay ışığına bağlamaktadır.

Kehribar

Bu taşın adı aynı zamanda güneş taşı olarak bilinir. Enerjisini güneşten aldığı için canlılığı, neşeyi, güven ve cesaret enerjisini verir. Kehribarın en önemli özelliği, ağrıları azaltmasındaki etkisidir. Bağışıklığı düzenler, stresi azaltır, beyin fonksiyonlarını iyileştirir. Astım ve solunum yolu rahatsızlarına, romatizmal hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. Özellikle bebeklerde, kolay diş çıkarmaları için kullanılmaktadır.

Akik

Akik taşı en çok tercih edilen taşlar arasında yer alıyor. Diğer adıyla ölümsüz taş ve yemen taşı olarak da biliniyor. 7 farklı rengi bulunuyor. Negatif enerjiye karşı koruma, cilt hastalıklarını iyileştirme, ağrıları azaltma, bağırsakları düzenleme, konsantrasyonu arttırma, depresyonu iyileştirme gibi faydalı etkileri bulunuyor.

Amazonit

Amazonit taşı, kalp ve boğaz sağlığını iyileştiren bir etkiye sahip. Güçlü bir iletişim ve ifade gücü için tercih edilebilir. Kişiye güven verme ve yaratıcılık konularını destekleyen bu taş, diğer adıyla uyum taşı olarak da biliniyor. Mavi, mor, gri ve yeşil renkleri bulunuyor. Cildi gençleştiriyor, bilinçaltının temizlenmesini kolaylaştırıyor, bağışıklık sistemini düzenliyor, dengeli iletişimi destekliyor.

Kaplan Gözü

Adını bir kaplan gözüne benzetilmesinden alan bu taşın, siyah ve kahverengi karışımı rengiyle, kötücül güçlere ve enerjilere karşı bir muska vazifesi gördüğü yönünde bilgiler mevcut. Etkisi oldukça güçlü. Kişiye özgüven verme, konsantrasyonu arttırma, bağımlılıkların bırakılmasına yardımcı olma, görme sorunlarını giderme, dokuların işlevini arttırma, üremeyi güçlendirme gibi faydaları bulunuyor.

Kristal Kuvars

Popüler taşların başında gelen kristal kuvars, “usta şifacı” olarak biliniyor. Çakraları dengelemesi, enerji alanlarını temizlemesi ve düzenlemesi ile meditasyonlarda sıklıkla kullanılan bu taş, berrak rengiyle opak olarak tanımlanıyor. Diğer taşlarla birlikte kullanıldığında, taşların iyileştirici etkisini arttırdığı söyleniyor. Bu nedenle, tüm şifalı taşların da efendisi olarak kabul edilmektedir.

Kötü enerjilere karşı koruma, konsantrasyonu arttırma, şansı arttırma, hastalık sonrası iyileştirmeleri kolaylaştırma, depresyonu iyileştirme, doğal ağrı kesici görevi görme, bağışıklık sistemini uyarma, duygu ve düşünceleri dengeleme, şifa çalışmalarını güçlendirme gibi sayılamayacak kadar çok faydası bulunuyor.

Obsidyen

Diğer adıyla “Ayna taşı” olarak bilinen obsidyen, güçlü bir koruma kalkanı. Stresi azaltma, ruhu şifalandırma, benlik duygusunu açığa çıkarma, zihni aktif olarak kullanma, nazara karşı koruma, sezileri güçlendirme, odaklanma, sakinleştirme gibi sayısız faydaları bulunan obsidyen taşının kaynağı volkanlardır. Volkanların patlayıp hızlı bir şekilde soğuması ile bu taş meydana gelir. Oldukça değerli bir taştır. 

Sitrin

Günümüzde yaygın olarak “Para taşı” olarak bilinen sitrin, içerisindeki yoğun demir sebebiyle sarı bir renge sahip. İsmi, Yunanca limon anlamında olan citron kelimesinden geliyor. Faydaları arasında, bolluk ve bereket çekme, zenginlik, özgüveni arttırma, korkulardan arınma, zekayı güçlendirme, odaklanmayı sağlama gibi özellikler öne çıkıyor.