Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine kabul edilmesine yönelik açıklamalarda bulundu. İki ülkenin de verilen kelamları yerine getirmesi gerektiğini belirten Altun, Türkiye’nin iadesini istediği şahısların niceliğine değil, niteliğine bakıldığına söyledi.
Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, Norveç’in önde gelen gazetelerinden “Aftenposten”ın sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin haziran ayında Finlandiya ve İsveç’in üyeliklerinin resmen onaylanması için bir tarihin bulunup bulunmadığına yönelik sorulan soru üzerine Altun, Madrid Tepesi marjında imzalanan üçlü muhtıra ile Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya davet edilmesine yönelik itirazını geri çektiğini fakat sürecin tamamlanmadığını belirtti.
İsveç ve Finlandiya’nın Madrid’de verdiği kelamları tutması gerektiğinin altını çizen Altun, “Eğer verilen kelamların tutulduğuna ikna olursak üyelikleri onaylanır. Şu anda zati Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmıyor. Münasebetiyle bugün prestijiyle somut bir tarihten bahsedemeyiz” tabirlerini kullandı.
Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’ten iki temel beklentisi olduğuna işaret eden Altun, şöyle devam etti:
“Öncelikle savunma bölümüne yönelik yaptırımları, NATO’nun temsil ettiği müttefiklik ruhuna muhalif olduğu gerekçesiyle, kaldırmalarını istedik. İkinci konu ise Türkiye’yi tehdit eden terör örgütlerine yönelik somut adımlar atmalarıydı. Bu kapsamda hem PKK/YPG hem de 2016’da Türkiye’de darbe teşebbüsünde bulunarak 251 insanı katleden FETÖ mensuplarını barındırmamalarını talep ettik. İsveç ve Finlandiya ise bu talepleri karşılayacaklarını beyan etti. Şu anda durumu kıymetlendiriyoruz.”
‘Beklentimiz, Türkiye’yi müttefik olarak gördüklerini kanıtlamaları’
Madrid’de imzalanan muhtıraya istinaden Adalet Bakanlığının her iki ülkeye resmi talepleri gönderdiğine işaret eden Altun, bu taleplerin ortasında daha evvel reddedilen kimi iade taleplerinin tekrar incelenmesinin de bulunduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Altun, geçmişte reddedilen taleplerin de ülkeler ortasındaki mevcut mutabakatlara ters olduğuna dikkati çekerek, “Beklentimiz, İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’yi müttefik olarak gördüklerini ve bunun gereğini yapacaklarını kanıtlamalarıdır” tabirlerine yer verdi.