Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Samsun Şubesi; Madımak Katliamı’nın 29. yılında anma aktifliği düzenledi. Anmada konuşan Şube Lideri Cem Sultan Ermiş, “Unutmak en başta inancımıza, direncimize, şuurumuza ve bu uğurda bedel ödeyen Kerbela’dan Pir Bedrettin’e, Pir Sultan’a ve bugüne kadar, hak ve hakikat uğraşında inançları uğruna bedel ödeyenlere ihanettir” dedi.
2 Temmuz 1993 tarihinde, Sivas’ta Madımak Oteli’nin yakılarak ikisi otel vazifelisi 33’ü aydın, 35 kişinin katledilmesinin üzerinden 29 yıl geçti. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Samsun Şubesi, dün akşam, İstiklal Caddesi Süleymaniye Geçidi’nde anma aktifliği düzenledi. Aktifliğe CHP Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da katıldı.
Şube Lideri Cem Sultan Ermiş, şunları söyledi:
“Katliamın üzerinden 29 yıl geçti. Katliamın hesabı verilmemiş, gerisindeki gerçek sorumlular açığa çıkarılmamış, göstermelik davalar açılsa da adalet yerine getirilmemiştir. Şuurlu olarak uzatılan davalar vakit aşımına uğratılmış, tutuklu olanlar dahi hür bırakılmıştır. Aranan sanıklar istikametinden devam eden mahkeme süreci de evvelki süreçlere misal bir biçimde devam etmekte, adeta Alevi toplumunun sabrı zorlanmaktadır. Madımak katliamı, insanlığa karşı işlenmiş bir kabahattir. İnsanlığa karşı işlenen kabahatlerde vakit aşımı olmaz ve olamaz.
Egemenler, son periyotta daha da saldırganlaşmışlardır. AKP iktidarı, her geçen gün kan kaybetmektedir. Aleviler olarak bir sefer daha diyoruz ki cemevlerimiz, Alevilerin ibadethanesi olarak bir an evvel kabul edilmelidir. Her türlü ayrımcılık son bulmalıdır. Alevi köylerine cami yapılmasından vazgeçilmeli, her türlü asimilasyon siyasetinden vazgeçilmelidir. Madımak Oteli, tartışmasız ‘Utanç Müzesi’ olmalıdır.
Bir defa daha tabir ediyoruz ki… bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün iktidarlar, baskı, şiddet, tutuklama, inkâr, imha, asimilasyon buna emsal bütün metotları denediler. Denenmemiş bir tek yol kaldı o da barış. Biz Aleviler, kimsenin inancından, kimliğinden, lisanından, kültüründen, cinsiyetinden ötürü ötekileştirilmediği, horlanmadığı, öldürülmediği; herkesin barış içinde bir ortada kardeşçe yaşadığı, hakça bölüşümün temel alındığı, savaşların ve sömürünün son bulduğu özcesi inancımızda ‘Rızalık Şehri’ olarak tanım edilen bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu dünyayı bütün ötekiler ile birlikte inşa edeceğiz. Haramilerin saltanatını er ya da geç lakin kesinlikle yıkacağız. Katliamların hesabını kesinlikle soracağız.
Bu ülkeyi ve bu dünyayı yaşanır kılmak biz insanların elindedir. Bu gerçeği her yerde ve her alanda haykırmaya devam edeceğiz. Değil 29 yıl, 29 asır da geçse Madımak katliamını ve öteki işlenmiş insanlık cürümlerini unutmayacağız. Kıymetli canlar, gelin daima birlikte, katliamın 29. yılında gayretimizi daha da yükselterek, tüm hücumlara karşı Madımak Katliamında yitirdiğimiz Canlarımızı unutturmak isteyenlere karşı gereken yanıtı daima birlikte verelim.
Unutmak, en başta inancımıza, direncimize, şuurumuza ve bu uğurda bedel ödeyen, Kerbela’dan Pir Bedrettin’e, Pir Sultan’a ve bugüne kadar, hak ve hakikat çabasında inançları uğruna bedel ödeyenlere ihanettir. Unutmak; Asım Bezirci’nin kalemine, Hasret Gültekin’in bağlamasına, Nesimi Çimen’in curasına, Asuman Sivri’nin Semahına, Koray Kaya’nın düşlerine ihanettir. Gelin canlar bir olalım, Sivas’ın ışığı sönmeyecek.”