CHP’li Özel, Türkiye’de ruhsal iktidarın el değiştirdiğini söyledi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday açıklamasına da değindi. Özel, “Onlar adayını biz istediğimiz vakit açıkladılar, biz ise adayımızı biz istediğimiz vakit açıklayacağız” dedi.
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, CHP Malatya Vilayet Başkanlığı’nda gündemi kıymetlendirdi. Türkiye’de sayılarla da iktisadın makûs olduğunu belirten Özel, sayıların gerçeği tam olarak yansıtmadığını da söyledi. Özel, “Bugün enflasyonun yüzde 70’ler düzeyinde açıklanıyor olması başta enflasyona nazaran artırım alacak herkesin cebinden, devletin sistematik olarak para çalması demek. O insanları yoksulluğa, açlığa sürüklemesi demek” dedi
TÜİK’e tepki
Bu nedenle TÜİK’in enflasyon sayılarını nasıl belirlediğinin kamuoyuna şeffafça açıklaması gerektiğini belirten Özel, “Artık sepette hangi mal, hizmet ve eserlerin olduğunu gizliyor olmaları da bunun berbat niyetli bir gayret olduğunun açık göstergesi” sözlerini kullandı.
Özel açıklamalarının devamında şu tabirleri kullandı:
“Bizim davetimiz şudur: Birincisi, Enflasyon Araştırma Kümesi (ENAG) üzere bağımsız ve kimsenin buyruk komutası içinde olmayan kuruluşların sayıları, bugün TÜİK sayılarının iki katından fazlasını gösteriyor. Bunun için bir an evvel TÜİK şeffaf bir halde enflasyon hesabını ne biçimde yaptığını bütün kamuoyuyla paylaşmalı ve gerçek sayılar üzerinden enflasyon hesaplanmalıdır.
‘Asgari fiyatın çabucak güncellenmesi gerekiyor’
İkincisi de bu enflasyonun elbette temmuz ayında memur ve emeklilere uygulanacak lakin emekçiler için minimum fiyatın çabucak güncellenmesi gerekiyor. Zira ocak ayından bugüne kadar en az yüzde 40 hem de TÜİK’in sayılarına nazaran, ‘Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’nun sayılarına nazaran fiyatlar en az yüzde 40 artmış durumda fiyatlar. Yüzde 40’lık bir güncelleme yapılmaksızın, taban fiyatla sene sonuna kadar devam edilemez. Buradan hem hükümete hem de emekçi sendikalarına davetimizi yapıyoruz; personelin hakkını korumak için misyon yapan sendikaların bu enflasyon koşullarında yılda bir sefer taban fiyatın belirlenmesini kabul etmemeleri gerekir. Kesinlikle temmuzda bir orta artırım olması lazım.
‘Çiftçinin mazot maliyeti 4 katından fazla arttı’
Ayrıca çiftçiler açısından durum çok daha vahim. Çiftçinin en temel girdisi mazot. 70 litrelik bir traktör geçen sene bugün 460 liraya doluyorken, bugün ise 2 bin liraya doluyor. Çiftçinin mazot maliyeti 4 katından fazla artmış durumda. Mazot bu fiyatlarda olduğu vakit üretim yapmak mümkün değil. Verimli üretim yapmak mümkün değil.
‘Eğer çiftçiler aç kalırsa hepimiz aç kalırız’
Bugün çiftçilerde iki temel sorun var; çok artmış fiyatlar yüzünden gübre alamamak, tarlasını işleyip, sürememek. İkisi de randımanı düşürüyor. Halbuki bu çiftçinin sorunu olduğu kadar hepimizi besin tedariki açısından da büyük bir sorun. Türkiye, besin tedarikinde dışa bağımlı bir periyoda girmiş durumdayız. Bu fiyatlarla gübresini alamayan, tarlasını gereğince işleyemeyen çiftçinin üretimindeki randımansız durum bizi uygunca dışa bağımlı bir hale getirecek. Bir de kime şunu unutmasın; çiftçiler yaşatmak için yaşamak zorunda olan beşerler. Şayet onlar aç kalırsa hepimiz aç kalırız.”
‘Bakanlığın açıklaması itiraf niteliğinde’
Hava ambulansı hizmetinin ‘kur farkından oluşan maliyet artışı’ nedeniyle iptal edilmesi argümanlarına ait de konulan Özel, kur her şeyde hayatı etkilediğini ve ambulansları da etkiliyor olmasının direkt Türkiye için sıhhat hizmetinin sunulmasının, sıhhat hizmetinin acil durumlarda süratli erişilebilmesi için çok değerli olduğunu söyledi. Bakanlığın yaptığı açıklamanın itiraf niteliğinde olduğunu belirten Özel, “Türkiye’yi ne hale getirdiklerini kendi bakanlıklarının yaptığı açıklamadan görebilirler” dedi.
‘Onlar adayını biz istediğimiz vakit açıkladılar’
Siyaseti birtakım durumlarda halat çekme yarışına benzeten Özel, “İki taraf halatı kendisine yanlışsız çekmeye çalışır. İki taraf da direnir. Aday açıklamasından evvel Cumhurbaşkanı’nın Türkiye siyasetinde bir halat çekme yarışı yaşanıyordu. Biz, onlara ‘Adayınızı açıklayın’ diyorduk, onlar da bize ‘Siz adayınızı açıklayın’ diyorlardı. Bugün gelinen noktada bir çektik onlar geldi. Onlar dayanamadılar zira aday tartışması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olup olmayacağı noktasındaki kuşkular onları adayını açıklamaya zorladı. Onlar adayını biz istediğimiz vakit açıkladılar, biz ise adayımızı biz istediğimiz vakit açıklayacağız” diye konuştu.
‘Psikolojik iktidar el değiştirdi’
Siyasette psikolojinin ve ruhsal rekabetin çok kıymetli olduğunu belirten Özel, “Bugün Türkiye’de ruhsal iktidar el değiştirmiş durumdadır. Ruhsal iktidar, bugün Türkiye’de muhalefet partilerindedir. İktidar partileri de ruhsal olarak muhalefete düşmüş durumdalar. Zira muhalefete muhalefet etmek iktidar etmek demek değildir. Şayet siz muhalefete muhalefet etmeye başladıysanız, muhalefetin her söylediği kelamı eleştirmekten diğer bir sözünüz yoksa, daima muhalefete hakaretler yöneltiyorsanız sizin artık muhalefete geçme vaktiniz geldi demektir. Muhalefetin de iktidara gelme vakti geldi demektir” tabirlerini kullandı.
Özel konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Sandık için gün sayıyoruz. CHP, yapılacak bir erken seçime bugünden hazır ve dünden razıdır. Şayet cüretleri varsa çabucak 2-3 ay sonraya bu eylüle sandığı vatandaşın önüne koysunlar. Vatandaş da kurtulsun, Türkiye de yeni iktidarına kavuşsun.
‘Sandık vatandaşın konuştuğu bir şeyse geri dönüş mümkün değil’
Eğer bir ülkede sandık siyasetin konuştuğu bir şey ise gelmeyebilir ancak vatandaşın konuştuğu bir şey ise bundan geriye dönüş mümkün değildir.
Bugün Türkiye’nin Karadeniz’inden Akdeniz’ine, doğusundan Güney Doğusundan en batısına kadar gündem erken seçimdir. Hiçbir sohbet seçimin günü tartışılmadan sonlanmamaktadır.
‘Vatandaşın gündemi erken seçim’
Tarlada da tıpkı şey konuşuluyor fabrikada da kahvehanelerde de tıpkı şey konuşuluyor konutlarda de. Demek ki vatandaşın gündemi erken seçim, Türkiye gündemine erken seçimi almazsa iktidar her geçen gün biraz daha kan kaybetmeye devam edecek. Bu işin kaçışı yok, en geç seneye haziranda, artık sandık önümüze gelmiş olacak. Ancak en iyisi bu sene sonbaharda sandığı vatandaşın önüne koymaktır.”