Yurt dışında yaşayan genç kız, Türkiye’ye döndü, evlendi.
Bir mühlet sonra geçimsizlik yaşayan genç bayan, Aile Mahkemesi’ne müracaat ederek boşanma davası açtı.
Yurt dışında yaşarken maddi-manevi manada çok düzgün olan hayatını bırakarak davalı ile evlenmek için Türkiye’ye geldiğini belirten davacı bayan; bu özverisinin davalı tarafından hiçbir vakit takdir edilmediğini öne sürdü.
İş yerinde küçük düşürdü
Davalının sıkıntıları aşmak yerine, kendisine ziyan veren agresif, denetimsiz ve taşkın davranışlar sergilediğini aktaran bayan, davalının sorunları ailelere anlatarak durumu içinden çıkılmaz hâle getirdiğini lisana getirdi.
Evlilik müddeti boyunca davalının kendisine ekonomik şiddet uyguladığını belirten davacı bayan, onun açıklama yapmaksızın şahsi eşyalarını alarak konutu terk ettiğini, kendisine ve yurt dışındaki ailesine daima hakaret ettiğini, iş yerine gelerek arkadaşlarının yanında kendisini küçük düşürdüğünü sav etti.
150 bin TL maddi-manevi tazminat isteyen davacı bayan, düğünde takılan tüm ziynet eşyasının tamamının iadesini de talep etti.
Davalı erkek de tazminat istedi
Mahkemede savunma yapan davalı koca ise evlilik içinde oluşan olaylara tahlil bulmaya çalışmış ise de davacının bu sıkıntıları karakola ve adliyeye çarpıtarak taşıdığını, davacının bu agresif ve yıkıcı davranışları karşısında çaresiz kaldığını ileri sürdü.
Davacının kendisine hakaret ettiğini savunan davalı, eşinin evlilik mühleti boyunca N. isimli arkadaşı ile birlikte evlilik birliğinin sorumluluklarından uzak bir yaşantı sürdüğünü, eşinden ve konutundan uzaklaştığını lisana getirdi.
Telefonuna gelen iletiler nedeniyle eşinin itimat sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, yakalandığı takdirde ise küfrettiğini tez eden davalı erkek, 325 bin TL maddi ve manevi tazminat talep etti.
Yargıtay “erkek daha kusurlu” dedi
Mahkeme, bayanın ağır kusurlu olduğuna hükmederek erkeğin tazminat taleplerini kısmen kabul etti.
Kararın temyiz edilmesiyle 2021 yılında devreye giren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşini oburlarının yanında küçük düşüren erkeğin bayana oranla ağır kusurlu olduğuna hükmederek kararı bozdu.
Aile Mahkemesi, tekrar yapılan yargılamada birinci kararında direndi.
Davacı bayan kararı temyiz edince devreye Yargıtay Hukuk Genel Konseyi girdi.
Uzun süren müzakereler sonrasında oy çokluğu ile alınan kararda, kocasına hakaret eden bayanın; eşini diğerlerinin yanında küçük düşüren kocaya oranla daha az kusurlu olduğu belirtildi.
Emsal karar
Emsal nitelikteki kararda şu tabirlere yer verildi:
“Davalı erkeğin eşine ağır hakaret ettiği, eşinin iş yerine giderek huzursuzluk çıkardığı ve eşinin öbürleri yanında küçük düşmesine neden olduğu, buna karşılık bayanın da eşine hakaret ettiği açıktır. Gerçekleşen bu kusurlu davranışlar karşılaştırıldığında erkeğin eşine göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hâl bu türlü olunca bayan eşin ağır kusurlu olduğunun kabulüyle evrak çerçevesine uygun düşmeyen bu kusur belirlemesine bağlı olarak erkek eş faydasına tazminat ödenmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Mahkeme kararı bozuldu
Hukuk Genel Konseyinde yapılan görüşmeler sırasında; bayan eşin boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, çünkü erkek eşe yüklenen kusurlu davranışlara bakıldığında bu hareketlerin bayanın gerçekleştirmiş olduğu kusurlu davranışların bir sonucu olduğu, münasebetiyle direnme kararının kusur belirlemesi ve buna bağlı tazminatlar istikametinden münasebetinin isabetli olduğu, mahkemece bu taraflara ait olarak verilen direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş, üstte açıklanan nedenlerle Konsey çoğunluğunca benimsenmemiştir. Mahkeme kararının oy çokluğu ile bozulmasına hükmedilmiştir.”