Çin’deki gelişmeler

Devam eden jeopolitik belirsizlikler, enerji krizi, temel emtia fiyatlarındaki sert fiyat artışları ve şahinleşen Fed’e karşın ABD borsaları geçen haftayı pozitif tarafta kapattı. S&P500 endeksindeki prim %1,8 oranında gerçekleşti. Söz konusu olumsuz gelişmelere rağmen borsalardaki yükselişlere net cevap bulunamıyor. ABD ekonomisinin faiz artışına karşı dayanıklı kalabileceği bu yükselişlere en mantıklı açıklama olarak duruyor. Diğer yandan, verim eğrisinin terse geçmek üzere olması sabit getirili piyasada durgunluk endişelerinin bir taraftan fiyatlandığını gösteriyor. Avrupa’da da geçen hafta iyi gelen PMI’lara karşın güven endeksleri ekonomide aşağı yönlü risklerin arttığını gösteriyor. Asya tarafında ise Çin’in artan vakalar nedeniyle karantina uygulamasına geçeceği haberi de büyümeler üzerinde negatif risk unsuru. Bu sabahki fiyatlamalara bakıldığında, Çin’deki gelişmeler ve ABD on yıllık tahvil faizinin %2,50’nin üzerine çıkması altın, petrol ve borsalar üzerinde negatif etki yapmış gözüküyor. ABD vadelileri %0,5’e yakın düşüş gösterirken, MSCI Asya Pasifik endeksi buna yakın oranda geri çekiliyor. Borsa İstanbul tarafına bakıldığında, aşırı alım bölgesine gelen göstergelerle 2.200 bölgesinin üzerinde kalıcılık sağlayamayan BIST100’de söz konusu seviyenin altında kısmi kar satışları gözlendi. ABD vadelilerindeki görüntü ve teknik göstergeler endekste kar satışlarının devam edebileceğine işaret ediyor. Bununla birlikte, finans sektöründe kurumsal verginin %25’e çıkarılabileceği haberleri regülasyon endişelerini biraz daha canlı tutabilir. Perakendeden enerji sektörüne kadar çeşitli düzenlemeler gündemdeki yerini koruyor. Öte yandan, endekste kalıcılı bir düşüş beklememekle birlikte olası kar satışlarının sürmesi durumunda 2.150 bölgesi tepki gelebilecek seviye olarak takip edebilir.

*Yeşil ok olumluyu kırmızı ok olumsuzu göstermektedir.

MAKROEKONOMİ

Yurt içinde, mart ayına ilişkin hizmet, perakende ticaret, inşaat, reel sektör güven endeksleri ve kapasite kullanım oranı verileri takip edildi. Mart ayında da şubat ayına benzer şekilde güven endekslerinde gerileme sürüyor. Kapasite kullanım oranında ise artış görülüyor.

Mart ayında aylık %6,2 azalışla hizmet sektörü endeksi en çok düşüş gösteren güven endeksi oldu. Perakende ticaret sektörü güven endeksi %3,1, inşaat sektörü güven endeksi %2 ve reel kesim güven endeksi %1,5 düştü. Öncesinde açıklanan tüketici güven endeksi ise mart ayında aylık %1,9 artışla 72,5’e yükselmiş fakat tarihsel ortalamasının belirgin altında kalmaya devam etmişti. Hizmet, perakende ticaret, inşaat, reel kesim ve tüketici güven endekslerinin belirli alt endeksleri ile hesaplanan ekonomik güven endeksinin ise 98,2’den 95,7’ye gerilediğini öngörmekteyiz.
Geçen ay İran kaynaklı enerji arzındaki kesintilerle kapasite kullanım oranlarında düşüş görmüştük. Mart ayında ise Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşa rağmen kapasite kullanım oranı %78,2 seviyesine yükseldi ve tarihsel ortalamalarının üstünde seyretmeye devam etti. Arındırılmamış KKO ise %76,6’dan %77,3’e yükseldi. Mal grupları bazında bakıldığında dayanıksız tüketim mallarında KKO oranı sınırlı düşerken, dayanıklı tüketim mallarında 4,8 puan arttı, ara malları KKO ise yatay seyretti. İmalat sektörüne alt gruplar bazında bakıldığında ise KKO oranı en fazla artan sektörler, motorlu kara taşıtları ve elektrikli teçhizat imalatı oldu. Bu sektörlerde şubat ayında ise düşüş görmüştük. Geçen ay enerji kesintileri nedeniyle otomotiv sektörü başta olmak üzere bazı firmalar şubat ayının ilk haftasında üretime ara vermiş ve KKO belirgin düşmüştü. Mart ayında kapasite kullanım oranı en fazla düşen sektörler ise kimyasal ürünler ve gıda imalatı oldu.
Mart ayında küresel imalat PMI verilerinde ise jeopolitik risklerin yarattığı olumsuz risklere rağmen sınırlı değişim görüldü ve PMI verileri genişleme bölgesindeki seyrini sürdürdü fakat özellikle ihracatın çoğunluğunu oluşturan Avrupa Bölgesi’nin büyüme tahminlerinin çeşitli kurumlarca aşağı çekildiğini görmekteyiz. Bu durum kısa ve orta vadede dış talep açısından aşağı yönlü risk unsuru oluşturmakta. Ayrıca Ukrayna ve Rusya’ya olan ihracatta azalma olacaktır, fakat TCMB son PPK toplantısı özetinde ihracatçıların pazar çeşitlendirme esnekliğine atıf yaparak bu kaybın diğer bölgelere yapılan ihracat artışı ile büyük ölçüde telafi edildiğini vurgulamakta. Ayrıca AB ve Rusya arasındaki gerilim ile Rusya’ya olan dış talebin Türkiye’ye yönelmesi de olumlu bir faktör olabilir. TCMB tarafından açıklanan iktisadi yönelim anketinin detaylarındaki ”gelecek 3 aya yönelik ihracat siparişleri” beklentisinde de hafif azalış görmekle birlikte yüksek seviyelerini koruması ihracattaki pozitif seyrin sürebileceğine dair mesaj vermekte. Dolayısıyla dış talep kısa vadede destekleyici görünümünü sürdürüyor. Günlük olarak izlediğimiz ihracat verilerine göre bu tempoda gidilirse mart ayında tahmini 21 milyar USD üzerinde ihracat rakamı gerçekleşebileceğini hesaplıyoruz ki bu da aylık artışa işaret etmekte.

Ayrıca Almanya’da mart ayına ilişkin IFO iş dünyası endeksi, 98,5’ten 90,8 seviyesine gerileyerek son 14 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Alt endekslere bakıldığında, Rusya ve Ukrayna arasındaki krizin etkilerinin ağırlaşmasıyla hem cari koşullar endeksi (98’6 dan 97’ye) hem de beklentiler endeksi (98,4’ten 85,1’e) geriledi. Dikkat çekici olarak anket katılımcısı firmaların %80’i, tedarik zinciri sorunlarının daha da kötüleştiğini belirtti.

Bu haftanın veri gündemine baktığımızda;

ABD tarafında, Fed yetkililerinin konuşmaları gündemde olmaya devam edecektir. ABD’de veri gündemi de yoğun. İstihdam verileri ön planda olacak. Bu kapsamda yarın şubat ayı JOLTS açılan iş sayısı, çarşamba günü mart ayı ADP özel sektör istihdamı, perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve cuma günü ise mart ayı tarım dışı istihdamı izlenecek. Şubat ayında ADP özel sektör ve tarım dışı istihdamı beklentilerin üzerinde artarken, işsizlik oranı ise %4’ten %3,8’e gerilemişti. İstihdamın en fazla arttığı sektör, salgının etkilerinin azalması ve kısıtlamaların gevşetilmesi ile eğlence ve konaklama sektörü olmuştu. Mart ayında da haftalık işsizlik maaşı başvurularındaki olumlu seyir devam etti. Bu açıdan istihdam verilerinin mart ayında da olumlu gelmesi ve geçen hafta Fed üyelerinden gelen mayıs ayında 50 baz puan faiz artırımını destekleyen bir veri olması beklenmekte. Ayrıca ücretlerdeki artış da enflasyonist baskıların seyri açısından dikkatle izlenecek verilerden biri olacak. Çarşamba günü, geçen yılın son çeyreğine ilişkin büyüme verisi izlenecek. Öncü verilere göre ABD ekonomisi yıllıklandırılmış çeyreklik bazda %7 büyüdü fakat bu dönemde artan belirsizlik ve kısa vadede Omicron varyantının olumsuz etkileriyle büyüme hızının ilk çeyrekte %2 ve altına gerilemesi beklenmekte. Ayrıca Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin yaratacağı petrol fiyatlarındaki artışın enflasyona ve üretime olan yansımaları da ABD ekonomisinde ivme kaybını artırabilir, fakat etkisinin diğer bölgelere daha sınırlı olması beklenmekte. Salı günü mart ayına ilişkin Conference Board tüketici güveni endeksi açıklanacak. Daha önce açıklanan mart ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi artan jeopolitik risklerin enflasyonist beklentileri artırmasıyla 62,8’den 59,4’e gerilemiş ve tüketici güveninde düşüşe işaret etmişti. Perşembe günü ise şubat ayı kişisel gelirler ve harcamalar ve Fed’in enflasyon göstergesi olarak izlediği PCE deflatör açıklanacak. Daha önce açıklanan TÜFE verisi ise şubat ayında enerji kalemlerindeki belirgin artışın da etkisiyle yıllık %7,9 artmıştı. Son dönemde salgına yönelik kısıtlamalar hafifletilse de Ukrayna ve Rusya arasındaki krizin etkileri bir müddet daha emtia ve enerji fiyatları kaynaklı enflasyona baskı yapmaya devam edecektir. Ayrıca cuma günü mart ayı nihai S&P Global imalat PMI ve ISM imalat PMI verileri izlenecek. Öncü verilere göre ABD’de mart ayında imalat PMI verisi 56,5’ten 58,9’a yükselmişti.
Avrupa tarafında ise enflasyon verileri ön planda olacak. Bu kapsamda çarşamba günü Almanya ve cuma günü Euro Bölgesi mart ayı öncü TÜFE verileri açıklanacak. Rusya ve Ukrayna kaynaklı jeopolitik risklerin enerji ve diğer emtia fiyatları üzerindeki etkileri ile enflasyonun artışını sürdürmesi beklenmekte. Salı günü Almanya’da GfK tüketici güveni ve çarşamba günü Euro Bölgesi’nde mart ayı nihai tüketici güveni açıklanacak. Euro Bölgesi’nde mart ayına ilişkin tüketici güveni öncü verisi özellikle Rusya ve Ukrayna krizinin, enflasyon ve tüketici talebi üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle -18,7’ye gerileyerek beklentilerin üzerinde düşmüş ve böylece Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Perşembe günü İngiltere’de 2021 yılı nihai büyüme verileri açıklanacak. İngiltere ekonomisi 4. çeyrekte %1 büyürken 2021 yılında ise baz etkisinin de katkısıyla %7,5 büyümüştü. Cuma günü bölge genelinde ise mart ayı nihai S&P Global imalat PMI’lar izlenecek. Öncü verilere göre Ukrayna ve Rusya arasındaki krizin PMI’larda sınırlı değişime neden olduğu görülmekte. Genel olarak imalat ve hizmet PMI’lar büyüme bölgesindeki güçlü seyirlerini sürdürmekte. Öte yandan, bölge genelinde artan belirsizlik nedeniyle gelecek döneme ilişkin iyimserlik göstergelerinde belirgin düşüşler gözlenmesi, önümüzdeki dönemde PMI verilerinin baskı altında kalabileceğine işaret ediyor.
Asya tarafında ise veri gündeminde perşembe günü resmi PMI verileri ve cuma günü ise Caixin İmalat PMI izlenecek. Çin’de şubat ayında resmi imalat PMI, tatil günleri etkisi ve salgın kapsamında uygulanan kısıtlayıcı tedbirlerle daralma bölgesine geçme beklentilerine karşın 50,1’den 50,2’ye hafif yükselerek büyüme bölgesindeki seyrini sürdürmüştü. Resmi imalat dışı PMI da düşüş beklentilerine karşın 51,1’den 51,6’ya yükselerek imalat dışı sektörlerde büyümenin hızlandığına işaret etmişti. Caixin İmalat PMI ise şubatta 49,1’den 50,4’e yükselmişti. Bu dönemde Çin’de salgının etkileri, konut piyasasındaki sorunlar, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ile ekonomik büyüme baskı altında ve bu yıl için %5,5 belirlenmişti, fakat bu büyüme seviyesi tarihsel ortalamaya bakıldığında düşük bir rakam. Bu açıdan Çin Merkez Bankası diğer büyük küresel merkez bankalarının aksine genişlemeci politikalarına devam etmekte.

Yurt içi veri gündeminde ise yarın şubat ayı hizmet ÜFE, çarşamba günü mart ayı ekonomik güven endeksi, perşembe günü şubat ayı nihai dış ticaret verileri ve haftanın son iş günü ise mart ayı imalat PMI verileri olacak. Ayrıca perşembe günü Hazine ve Maliye Bakanlığı, Nisan-Haziran dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisi dokümanını açıklayacak ve cuma günü ise S&P’nin Türkiye’ye ilişkin değerlendirmesi izlenecek.

Ocak ayında hizmet ÜFE aylık %13,09, yıllık ise %71,63 artış kaydetmişti.
Şubat ayında İSO imalat PMI 50,5’ten 50,4’e gerilerken genişleme bölgesinde kalmayı sürdürmüştü. Şubat PMI raporuna esas teşkil eden veriler 10-21 Şubat tarihleri arasında toplandığı için Ukrayna ve Rusya geriliminin imalat sektörüne olan net yansımalarını bu ayki raporda görebileceğiz.
Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan şubat ayı geçici dış ticaret verilerine göre ihracat 20 milyar USD’ye, ithalat da enerji ithalatındaki yüksek seyrin etkisiyle 28,1 milyar USD’ye yükselmişti. Dış ticaret açığı ise aylık 10,3 milyar USD’den şubat ayında 8,1 milyar USD’ye gerilemişti. 12 aylık kümülatif rakamlara bakıldığında ise ihracat 227,9 milyar USD’den 231,9 milyar USD’ye, ithalat ise 281,2 milyar USD’den 290 milyar USD’ye yükselmiş ve dış ticaret açığı da 58,1 milyar USD’ye yükselmişti. Geçen yılın aynı ayıyla kıyaslandığında ise ihracat %25,4 artarken, artan enerji ithalatının etkisiyle ithalat %45,6 artmıştı.

ŞİRKET HABERLERİ

Çelebi Hava (CLEBI, Nötr): Şirket, hisse başına brüt 6,75 TL (Net: 6,075 TL) kar payı dağıtımını Genel Kurul onayına sunmaya karar vermiştir. Son kapanış fiyatına göre temettü verimi %3 olarak hesaplanmaktadır.

Doğuş Otomotiv (DOAS, Nötr): Şirket’in Türkiye genelinde tanıtım, pazarlama ve satış aracılığı faaliyetlerini yürütmekte olduğu Bugatti Marka otomobillerin üreticisi Bugatti Automobiles S.A.S.’ın, ortaklık ve yönetim yapısı değişikliği sonrası Volkswagen Grubu bünyesinden ayrılmış olması sonucu karşılıklı mutabakatla Türkiye Temsilciliği sona erdirilmiştir.

Diğer taraftan, Şirket; Türkiye distribütörü olduğu ve Seat marka araçların üreticisi olan Seat SA bünyesinde oluşturulan CUPRA marka otomobillerin Türkiye genelinde satış ve pazarlama aktivitelerine başlanmıştır.

Türk Hava Yolları (THYAO, Nötr): Şirket Yönetim Kurulu tarafından, Karadağ’ın Tivat ve İtalya’nın Bargamo şehirlerine tarifeli sefer başlatılmasına karar verildiği açıklanmıştır.

SEKTÖR HABERLERİ

Finans: AK Parti tarafından Meclis’e sunulan torba yasa teklifine göre; kurumlar vergisi finans sektöründe faaliyet gösteren şirketler için %25’e çıkarılıyor.

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Derlüks Yatırım Holding (DERHL): Şirket’in %45 iştiraki olan Toprak Yenilenebilir Enerji A.Ş. aracılığıyla güneş enerjisi santralleri (GES) sektörüne yatırım amacıyla Şanlıurfa’da kurulu 3.47 MWp—3.00 MWe kapasiteli Parkgün 1, Parkgün 2, Parkgün 3 isimli güneş enerjisi santrallerinin satın alınmasına karar verilmiştir. Satın alma ile ilgili hisse devri ön protokolu yapılmış olup, devir işlemlerinin 3 ay içerisinde tamamlanması beklenmektedir. Ön protokol kapsamında ise 50bin USD ön ödeme yapılacağı açıklanmıştır.

Söz konusu satın alınan santraller, 2020 mart ayında devreye girmiş olup, 10 yıl boyunca 13,3 USD cent/kWh birim fiyattan Amerikan Doları bazlı YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) kapsamında elektrik üretimi ve satışı yapacaktır.

Lokman Hekim (LKMNH): Ortaklık tarafından 15,75 – 15,90-TL fiyat aralığından 35.689 adet payın Geri Alım programı çerçevesinde alış işlemi gerçekleştirilmiştir.

Ayrıca Şirket, 2022 yılı beklentilerini; Konsolide hasılatı 675-725m TL aralığında, FAVÖK’ü 170-190mn TL aralığında, FAVÖK marjını ise %24-26 aralığında olarak açıklamıştır.

Vakko Tekstil (VAKKO): Şirket, hisse başına brüt 1,08 TL (Net: 0,9720 TL) kar payı dağıtımını Genel Kurul onayına sunmaya karar vermiştir. Son kapanış fiyatına göre temettü verimi %8,9 olarak hesaplanmaktadır.

FAİZ PİYASALARI

Cuma günü günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %14 seviyesinde gerçekleşti. TCMB cuma günü 71 milyar TL’lik (%14’ten, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise haftalık repo ihaleleri kaynaklı 305 milyar TL oldu.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %2,37 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %2,34-%2,50 bandında hareketin ardından %2,47 seviyesinden günü kapattı.

Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde düşüşler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta 30 baz puana varan düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 55 baz puana varan düşüşler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 120 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 190 baz puana yaklaşan yükselişler görüldü.

GÜNLÜK ÖZET PİYASA VERİLERİ